Fatih İlçesi, bütünüyle sit alanı ilan edilmiş bir yerleşim yeridir. Sit statüsü belirlenirken, taşınmaz kültür varlıkları, tarihi olaylar ve yer altında bulunan arkeolojik kalıntıların korunması gerekliliği üzerinden farklı sit türleri belirlenmiştir.
Fatih, 428 bin kişilik nüfusu ile orta büyüklükte bir ilçedir. Bununla birlikte, İlçe özel bir öneme sahiptir.
Fatih, İstanbul denildiğinde akla gelen ilçedir. Fatih İstanbul’un tarihini barındıran Tarihi İstanbul’dur. Anakent belediyesi binasının, Valilik ve Emniyet Müdürlüğü gibi kamu idarelerinin de bulunduğu yer olarak Fatih, ilk bakışta karşımıza çıkan ilçedir.
Fatih İlçe seçimlerinin partimiz tarafından kazanılmasının özel bir önemi vardır ve kazanıldığında özel bir anlamı olacaktır.
I.TARİHÇE-KONUM
Fatih, Tarihi yarımada (Suriçi) denen İstanbul şehrinin kurulduğu ve geliştiği bölgenin tamamını kaplayan ve İstanbul’un merkezi sayılan ilçedir.
Güneybatıdan Zeytinburnu, kuzeybatıdan Eyüp ilçeleri ile kuzeyden Haliç, doğudan İstanbul Boğazı ve güneyden Marmara Denizi ile çevrilidir.
Fatih İlçesi, 1928’den 2008’e kadar Eminönü’yle beraber Tarihi Yarımadadaki iki ilçeden biri olmuştur. 2008’de Eminönü İlçesi’nin varlığının ortadan kaldırıp Fatih İlçesi’ne katılmasından beri tüm Tarihi yarımada üzerindeki tek ilçe haline gelmiştir. Kırsal yerleşimi olmayan ve 15.62 km²’lik (1562 hektar) bir alanı kaplayan Fatih İlçesi 57 mahalleden oluşmaktadır.
Tarihi Yarımada’nın tarihi ile ilgili ilk buluntular Neolitik çağa ait buluntulardır ve Yenikapı’da, Marmaray kazıları esnasında ortaya çıkarılmıştır. MÖ 6500 yıllarına denk gelen Neolitik dönem, ilk defa insanoğlunun tarımsal üretime başladığı, bitki ve hayvanların evcilleştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde yazı, takvim, matematik, yapı sanatı ve kent kurma bilincinin gelişmiştir.
Sarayburnu’nda da Sultanahmet Meydanı’nın altında yapılan kazılarda ise MÖ 5000-3000 yıllarına tarihlenen buluntular ortaya çıkarılmıştır. Bu bulgular ışığında bölgenin yaklaşık 8500 yıldır yerleşim yeri olduğu söylenebilir.
Daha sonra Doğu oma imparatorluğu’na (Bizans) başkentlik eden kent, 1453’deki fethin ardından Osmanlı’ya başkent oldu.
Fetihten sonra şehrin kalkındırılması için yeni iskân bölgeleri oluşturuldu. Anadolu ve Rumeli’den müslüman nüfus şehre göçe özendirildi. Çeşitli bölgelerden Hıristiyan ve Yahudi nüfus da şehre getirilerek belli yerlerde iskân edildiler. Tarihi Yarımada’nın merkezini oluşturduğu İstanbul, fetihten 50 yıl sonra Avrupa’nın en büyük şehri, bir ilim ve sanat merkezi haline geldi.
Cumhuriyet döneminde, bölgede özellikle Menderes’in imar hareketleri döneminde (1954-1960) yoğun göçle birlikte yapı ihtiyacı ortaya çıkınca, çok katlı beton yapılar da artmaya başladı. Şehrin merkezi olan Tarihi Yarımada’da geniş caddeler açıldı ve 1950’den sonra başlayan iç göç hareketi ilçenin sosyo-kültürel dokusunu da değiştirmeye başladı.
29 Mart 2009 tarihinde yürürlüğe giren 5757 sayılı kanunla Suriçi’nde yer alan Eminönü ve Fatih ilçeleri birleştirilerek, İstanbul’u fetheden kumandan Fatih Sultan Mehmet’in adıyla anılan tek bir ilçeye dönüştürüldü.
Tamamlanan Marmaray projesiyle turistik çekim merkezi olan tarihi yarımadayı ulaşımın da merkezi konumuna getirecektir. Araç trafiğini azaltıp toplu taşımayı arttıracak olan bu proje tarihi yarımadaya ne kadar fayda sağlayacağı ya da ne kadar zarar vereceği belirsizliğini korumaktadır. Mevcut yönetim herhangi bir zararın varlığından söz etmese bile bu ulaşım ağının getireceği olumsuz etkileri olacaktır. Deniz trafiğinin olumsuz etkileri faydasından az olması nedeniyle gündeme getirilmemekte ancak iyileştirme faaliyetlerinin de gündemde olduğu söylenemez.
II. NÜFUS ANALİZİ
İlçe nüfusu toplam 428.857’dir.100binin üzerinde elli yaş üzeri vatandaşımızın yaşadığı bu ilçemiz bu nüfus yapısıyla eski ve köklü bir ilçe olduğunu ispatlar. Genellikle esnaf veya özel sektörde çalışanların yaşadığı mahalle kültürünün yerleşik olduğu eski İstanbul semtlerinden müteşekkildir. Ancak bu ilçemizde kayıt dışı yerleşimin ve kaçak işçinin cenneti gibidir. Aksaray, Laleli, Sultanahmet, Mahmutpaşa, Unkapanı, Süleymaniye semtlerinde pek çok iş hanı ve eski imalathanelerde kalabalık gruplar halinde yaşayan gerek Türk vatandaşı gerekse yabancı ülke vatandaşları barınmaktadır. Bu insanlar herhangi bir kayıtları ilçe dahilinde olmadığından nüfus sayımına yansımamaktadır. Aynı durum otellerde turist olarak kalan ancak vizeleri dolmasına rağmen yakalanana kadar veya ihtiyaçları olan parayı kazanana kadar Türkiye’de kalıp çalışan 3.Dünya ülkeleri vatandaşları için de geçerlidir. Şöyle ki 2 kişilik bir odada 12-14 Nijeryalı kalmakta ancak otel kayıt defterine 1 veya 2 kişi kaydedilmektedir. Böylece günlüğü 40 dolar olan oda 100 dolar üzerinde bir fiyata kiralanmış oluyor. Ucuz işçi çalıştırma uğruna göz yumulan ve Türkiye ‘de kalma imkanı bulan bu kitleler güzide olması beklenen bu ilçemize hiç yakışmamaktadır. Eşsiz ve sayısız medeniyetlerin eserleriyle bezenmiş olan dünya harikası bir mekana hakettiği turizm değerini kazandırmak bu nüfus yapısını olması gerektiği gibi şekillendirmemizle mümkün kılınabilir.
İlçenin Eminönü ile birleşmesinde Eminönü’nün nüfus yapısının getirmiş olduğu seçmen profilinin sakıncası büyük rol oynamıştır. Bu birleşme tamamen siyasi bir manevra olarak iktidarca yapılmıştır. İktidar tarafından sakıncalı görülen seçmen profili sosyal demokrat politikalar etrafında kenetlemek mümkündür. İlçe birleşmeden önceki halinden hiçbir şey kaybetmemiş, aksine daha da kirli bir nüfus yapısına sahip olmuştur.
Yaş grubu | Toplam | Erkek | Kadın |
‘0-4’ | 26.036 | 13.285 | 12.751 |
‘5-9’ | 26.036 | 13.343 | 12.693 |
’10-14′ | 27.797 | 14.342 | 13.455 |
’15-19′ | 32.137 | 16.160 | 15.977 |
’20-24′ | 37.855 | 18.317 | 19.538 |
’25-29′ | 39.318 | 21.121 | 18.197 |
’30-34′ | 39.136 | 20.488 | 18.648 |
’35-39′ | 34.176 | 17.230 | 16.946 |
’40-44′ | 30.852 | 15.462 | 15.390 |
’45-49′ | 28.425 | 14.121 | 14.304 |
’50-54′ | 25.858 | 12.750 | 13.108 |
’55-59′ | 22.764 | 11.208 | 11.556 |
’60-64′ | 17.784 | 8.607 | 9.177 |
’65-69′ | 13.025 | 5.814 | 7.211 |
’70-74′ | 10.384 | 4.311 | 6.073 |
’75-79′ | 8.136 | 3.188 | 4.948 |
’80-84′ | 5.632 | 1.927 | 3.705 |
’85-89′ | 2.737 | 762 | 1.975 |
’90+’ | 769 | 184 | 585 |
Toplam | 428.857 | 212.620 | 216.237 |
III. SOSYAL ANALİZ
Fatih ilçesinin “tarihi yarımada olarak anılan batı kısmı sahip olduğu tarihi değerler itibariyle sadece İstanbul’un değil Avrupa’nın da en önemli turizm merkezlerindendir. Yerleşimin yoğun olduğu merkez ve Vatan-Millet caddelerinin civarı ise yerli halkın yoğun ilgi ve hareketlilik gösterdiği yerlerdir. İlçenin hareketli sosyal yaşamının temelini turistik faaliyetlerin yanı sıra, sağlık merkezi olmanın getirdiği özellik de sağlamaktadır. Bavul ticareti olarak nitelendirilen ve Rus bloğuna yapılan ticari faaliyetler günümüzde Arap ülkeleri ve Orta Asya ülkelerini kapsamaktadır. Özellikle tekstil, deri, takı, ayakkabı sektörleri oldukça canlıdır. Aksaray-Laleli bölgesinde yer alan oteller bu ticari faaliyet için gelenlere hizmet vermektedir. Sultanahmet bölgesi ise, ülkemizi gezmeye gelen turistlere yönelik hizmet vermektedir. İran ve Suriyeli turistlerin yoğun olarak bulunduğu bu ilçemizde kayıtdışı apart otel olarak faaliyet gösteren binalar ruhsatsız olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu yoğunlukların getirmiş olduğu talep artışı sınırlı olan arz nedeniyle ilçedeki kiraları oldukça yükseltmiştir. İlçedeki üniversite yerleşkeleri de öğrenci nüfusunu arttırmış ve bu da kiralara yükseltici bir etki olarak yansımıştır.
İstanbul’un eski toptancı merkezi olan Eminönü 1985 sonrası yapılan çeşitli meslek grupları sitelerine taşınmasıyla perakende alışverişin cazibe noktası olmuştur. Pek çok imalatçının satış mağazasının bu bölgede olması ucuz alışveriş imkanını doğurmuştur. Sultanhamam ve Mahmutpaşa tekstilin, Tahtakale ve Sirkeci elektroniğin, Gedikpaşa deri ve ayakkabının merkezi konumuna gelmiştir. Bu ucuz alışveriş imkanı ilçeye gün içinde büyük bir nüfus akınına sebep olmuştur. Tarihi ve turistik yerlerin burada olması da turist akınına sebep olmuş ve ilçeyi arı kovanını andıran bir görüntüye büründürmüştür. Şöyle ki ucuz alışverişin ve kayıt dışı pek çok malın satış merkezi olması zaten yeterince fazla kalabalık kitleleri buraya çekmektedir. İlçenin Turizm ağırlıklı faaliyetlerin merkezi olması ve tarihi dokunun korunması ana fikrinden hareketle bu kalabalıkları başka yerlere kaydırmak gerekmektedir. Böylece turistik kimliğine kavuşan ilçenin Dünya çapında vitrin olması sağlanabilecektir. Marmaray ulaşım ağı sayesinde buraya gelecek olan vatandaş sayısı artacaktır. Mesele bu kalabalığın bilinçli ve faydalı bir kitle olup olmadığıdır.
Tarihi Yarımadanın vasıflarına uygun olarak, İlçenin tarihi değerlerinin ayrılmaz parçası olan soyut kültür değerlerinin korunması ve yaşatılması yönünde gerekli çalışmaların yapılması gerekir. Tarihi İstanbul ya da İstanbul’un tarihi kimliğinin temel parçası olarak, sosyal hayatta hakim olan ritüellerin yaşatılması öncelikli olarak projelendirilmelidir.
1.Yerel Gazeteler
İlçede aktif rol oynayan 3 gazete vardır.
Fatih aktüel
Haber fatih
Fatih haber
Bunların dışında reklam ve ticaret ağırlıklı, çoğunlukla Laleli ve Eminönü tarafında dağıtılan ilan ve ilan ağırlıklı yerel gazeteler mevcuttur. Yerel basın temsilcileri, siyasi iktidar tarafından amaçları doğrultusunda kullanılmaktadır.
2.Dernekler
Örgütlenme, Fatih ilçesinin en önemli özelliklerindendir. İlçede büyük bölümü aktif 1.049 dernek ve vakıf bulunmaktadır. Ayrıca 156 vakıf ve 22 esnaf odası faaliyet göstermektedir. Valiliğin burada olması ve ticari hayatın merkezi konumunda olması dernek ve vakıf sayısının bu denli çok olmasına neden olmuştur. Bunlardan başlıcaları şunlardır:
Sivil toplum yapılanmasının bu yoğunluğu, ilçenin sosyo-kültürel yapısıyla doğrudan ilişkili olduğu gibi, ilçenin merkez ilçe olma konumuyla da bağlantılıdır. İstanbul geneline hitap etmek üzere şekillendirilen sivil toplum yapılanmaları merkez olarak Fatih ilçesini seçmektedir.
3.Mahalleler
İlçe toplam 57 mahalleden oluşmaktadır. Bu mahalleler geniş yüzölçümlerine sahip değillerdir. Eminönü’nde kalanlar işyeri ağırlık olup nüfusları azdır. Edirnekapı-Cibali arasında kalan mahalleler neredeyse tamamen konut ağırlıklı olup dar gelirli vatandaşlarımıza ev sahipliği yapmaktadır.
Fatih İlçesi mahalleleri, isim ve geçmişi olarak, İstanbul kimliğini oluşturan değerlerin sahne aldığı mekanlardır. İlçelerin isimlerinden başlayarak, yaşanmış hayatların, ritüellerin, geleneklerin yaşatılması adına somut olmayan kültür varlıklarının korunması projesi hayata geçirilmelidir.
IV. SİYASİ ANALİZ
Geleneksel olarak sağ seçmenin bulunduğu söylenen ilçede, yerel ve genel seçimlerde alınan sonuçlar arasında farklılıklar görülmektedir. Genel seçimlerde yüksek farkla kaybedilen yarış, yerel seçimlerde aday ve proje başarısıyla azalmaktadır. 2009’dan 2011’e Türkiye geneli nüfus artışı yaşanmasına rağmen ilçedeki seçmen sayısı 2009’da 326.700 iken 2011’de 322bine düşmüştür. 2009 yerel seçimlerinde 83bin seçmen bu ilçede oy kullanmamıştır. Belediye seçimlerini genel seçimler kadar önemli bulmayan ve sandık başına gitmeyi vakit kaybı gören vatandaşlarımızın sayısı önemsenecek kadar çoktur. Zira 2009 seçimlerinde 32bin farkla kaybetmiş olan CHP adayı bu ilçede sandığa gelmeyen seçmenlerin büyük çoğunluğunun oyunu alabilecek iken, seçime katılmayan seçmenlerin oluşturduğu tabloya razı olmak durumunda kalmıştır.
Seçmen kitlesinin büyük kısmının yaşamakta olduğu Fatih kısmında, Vatan Caddesinin kuzeyinde iktidarı destekleyen seçmenler ağırlığa sahipken, Vatan ile Millet caddeleri arasında dengeli bir dağılım karşımıza çıkar. Millet caddesinin güneyinde kalan kısımlarda ise partimizin ağırlığı hissedilmektedir.
İlçede halkın üzerinde İBB, İSKİ gibi kuruluşların varlığının getirdiği merkezi otorite ile entegrasyon zorunluluğu baskısı yaşanmaktadır.
Tarihi yarımada, Kenedi caddesi ve Eminönü-Kapalı çarşı aksında bulunan sosyal demokrat seçmenler çok sayıda olmasına rağmen, ilçe sınırları içerisinde ikamet etmiyor olmaları AKP’nin işine gelmektedir. Bu bölgede yapılacak proje sunumları, sadece Fatih değil diğer ilçelerde de önemli bir fark yaratacaktır.
Dolayısıyla Fatih ilçesi, İstanbul’un geneli üzerinde etkiye sahiptir.
Ayrıca ilçenin kazanılması simgesel olarak da büyük önem taşımaktadır.
2009 seçim sonuçları
Parti | Aday | Oy Sayısı | Oy Oranı | ||||||||||
Adalet ve Kalkınma Partisi | Mustafa Demir | 103.590 | %42,82 | ||||||||||
Cumhuriyet Halk Partisi | Can Özyedierler | 71.058 | %29,37 | ||||||||||
Saadet Partisi | Türker Saltabaş | 32.143 | %13,29 | ||||||||||
Milliyetçi Hareket Partisi | Akif Ak | 15.710 | %6,49 | ||||||||||
Demokratik Toplum Partisi | Ali Kılıç | 10.316 | %4,26 | ||||||||||
Büyük Birlik Partisi | Osman Nuri Koçbay | 2.828 | %1,17 | ||||||||||
Demokratik Sol Parti | Ziya Ünsal | 2.218 | %0,92 | ||||||||||
Demokrat Parti | Mehmet Tülek | 1.218 | %0,50 | ||||||||||
Anavatan Partisi | Abuzer Yıldız | 1.092 | %0,45 | ||||||||||
Bağımsız Türkiye Partisi | Cüneyt Sezer | 858 | %0,35 | ||||||||||
Türkiye Komünist Partisi | Nuray Duman | 505 | %0,21 | ||||||||||
Millet Partisi | Derviş Doğan | 219 | %0,09 | ||||||||||
Liberal Demokrat Parti | Cüneyt Çelik | 109 | %0,04 | ||||||||||
Bağımsız | Yaşar Metehanoğlu | 59 | %0,02 | ||||||||||
Kazanan Parti | Kazanan Aday | Toplam Geçerli Oy | Toplam Oy Oranı | ||||||||||
Adalet ve Kalkınma Partisi | Mustafa Demir | 241.923 | %100 |
2011 seçim sonuçları
1. AK PARTİ – Adalet ve Kalkınma Partisi 51,71 134.649 2. CHP – Cumhuriyet Halk Partisi 27,40 71.333 3. MHP – Milliyetçi Hareket Partisi 9,43 24.553 4. SIRRI SÜREYYA ÖNDER 4,94 12.875 5. SP – Saadet Partisi 2,70 7.025 6. HAS – Halkın Sesi Partisi 1,02 2.650 7. BBP – Büyük Birlik Partisi 0,51 1.324 8. DP – Demokrat Parti 0,49 1.276 9. HEPAR – Hak ve Eşitlik Partisi 0,44 1.149 10. ÇETİN DOĞAN 0,38 992 11. DSP – Demokratik Sol Parti 0,30 779 12. TKP – Türkiye Komünist Partisi 0,23 598 13. MP – Millet Partisi 0,20 531 14. MMP – Milliyetçi ve Muhafazakar Parti 0,06 160 15. LDP – Liberal Demokrat Parti 0,06 144 16. EMEP – Emek Partisi 0,00 0 17. DYP – Doğru Yol Partisi 0,00 0 | ||
V. SOSYAL VE TEKNİK ALTYAPI ANALİZİ
Fatih İlçesi tarihi kimliğine rağmen teknik ve sosyal altyapı açısından oldukça sorunlu bir yerleşim yeridir. Teknik altyapı sisteminin kurulmasında ilçenin tarihi kimliğine uygun müdahale yapmanın getirdiği zorluk gecikmelere yol açmaktadır.
1.Yol Altyapısı
İstanbul kent içi ulaşım bağlantılarından bazıları Fatih İlçesi’nden geçer. Bunlardan başlıcaları Saraçhane-Şehzadebaşı‘ndan Edirnekapı‘ya uzanan Macar Kardeşler ve Fevzi Paşa caddeleri, Aksaray’ı Topkapı-Edirnekapı Caddesi’ne bağlayan Vatan Caddesi ile yine Aksaray’ı Topkapı‘ya bağlayan Millet Caddesi‘dir. Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray, Mürsel Paşa, Abdülezel Paşa, Kadir Has ve Ragıp Gümüşpala caddeleri yer alır. Bu caddelerle Haliç arasında yeşil alanlar yer alır. İlçenin Marmara kıyısından Sirkeci’yi Bakırköy’e bağlayan “sahil yolu” da denen Kennedy Caddesi geçer. Atatürk(Unkapanı) ve Galata köprüleri Tarihî Yarımadayı Beyoğlu yakasına bağlar. Unkapanı metro geçişi ile Yenikapı-Maslak entegrasyonu tamamlanmış olacaktır. Marmaray geçişi ile de boğaz entegrasyonu ile Anadolu-Avrupa yakası metro sistemleri birleştirilecektir. Tüm bu ulaşım ağları tarihi yarımadaya çok fazla bir yoğunluk getirmektedir. Sadece raylı sistemle toplu taşımanın yapılabileceği bir tarihi yarımada oluşturulmalıdır. Yeraltında tarihi sarnıç ve yapı kalıntılarının sıkça rastlandığı ve geçmişte fütursuzca yapılan inşaatlarla talan edilmiş olan bu kalıntılar, yol ve tünel yapılması sürecinde bir kez daha tahrip edilmektedir.
Tarihi Yarımada içerisinde ana yolların trafiğin yoğun olduğu saatlerde işlevsiz hale geldiği görülmektedir. Şehrin ana ulaşımlarının Tarihi Yarımadaya yönelmesi ve yönlendirilmesi nedeniyle ana yol sistemlerinin ihtiyaca cevap verebilirliği ortadan kalkmaktadır. Ana yolların dışında, ilçenin mahalle ve semt içi yolları da ihtiyaca cevap vermeden uzaktır. İlçenin bütünün kentsel sit, kısmen tarihi sit ve kısmen arkeolojik sit alanı olması nedeniyle, dar sokakların düzeltilmesi ya da genişletilmesi imkanı çok sınırlıdır. Bu yüzden, öncelikle yollara yapılan parkların önlenmesi suretiyle mevcut yolların etkin bir şekilde kullanılmasının sağlanması gerekir.
2.Otopark
İlçede çok sayıda çok katlı ve yer altı otoparkı bulunmaktadır. Ancak, sayıca fazla olmaları park sorununu çözmeye yeterli gelmemektedir.
Otoparklar ağırlıklı olarak tarihi yarımada-vatan-millet caddelerinde hizmet verirken, Şehremini-Kocamustafapaşa vb. mahallelerde yollar park baskısı altında yetersiz kalmaktadır.
Yeni otopark yapılacak alan olmaması, mevcut alanlarda ise tarihi dokunun zarar görme riski nedeniyle izin alınamaması sorunu da yaşanmaktadır. Unkapanı-Yenikapı hattından Sarayburnu’na uzanan tarihi yarımada bölümünün yayalaştırılması esas alınarak ilçenin diğer kısımlarında otopark ihtiyacını karşılayacak yatırımlar yapılmalıdır. Yüzeyde yapılacak alanının olmayışı, yeraltında tarihi eserlerin varlığının olması olmayan yerde de metro hatlarının geçmesi bu imkanımızı elimizden almaktadır. Ancak, denizi doldurarak tarihi yarımada siluetini bozma pahasına otel yapmaya çalışanlar ve bu otelleri veya binaları yapanlara küsenler denizi doldurarak otopark yapmayı düşünmemişlerdir. Zaten hafriyat sorunu olan İstanbul için deniz dolgusu yapılacak alanlar otopark olarak kullanılabilir.
Otopark ihtiyacının çözümlenmesinde öncelikle, koruma amaçlı imar planı notlarında açıkça izin verilmiş bulunan, arkeo-radar incelemesi sonucunda, arkeolojik kalıntı tespit edilmeyen alanlarda, üç ve daha fazla bodrum kat yapılması suretiyle otopark alanlarının çoğaltılması imkanının kullanılması gerekir. Planın bu hükmü doğrultusunda, kamu binalarının mahalle arasında bulunan okul ve benzeri tesislerin bütün parsel ölçeğinde bodrum katlarının otopark hizmeti verecek şekilde yapılandırılması yoluna gidilmesi gerekir.
Tarihi Yarımada trafiğinin temel nedenleri arasında yer alan, ilçe dışından gelen araçların mahalle içindeki ara yollara park edilmesi uygulamasının sonlandırılması yönünde gereken tedbirlerin alınması yoluna gidilmelidir.
3.Ulaşım
Fatih İlçesi, hem kara, hem deniz hem de raylı sistemleriyle İstanbul’un toplu ulaşım imkânı fazla olan ilçelerinden birisidir.
Zeytinburnu-Kabataş tramvay hattı Millet Caddesi, Ordu Caddesi, Divan Yolu ile Sirkeci‘ye, oradan da Galata Köprüsü üzerinden Karaköy‘e ulaşır. Aksaray‘dan başlayan M1 hafif metro hattı Atatürk Uluslar arası Havalimanı‘nda noktalanır. Unkapanı metro geçişi ile Yenikapı-Maslak entegrasyonu tamamlanmış olacaktır. Marmaray geçişi ile de boğaz entegrasyonu ile Anadolu-Avrupa yakası metro sistemleri birleştirilecektir.
Fatih İlçesi bir yarımada olarak suyolu ulaşımında oldukça avantajlı bir konumdadır; Sirkeci–Harem arasında feribot, Eminönü iskelesinden ise Kadıköy, Üsküdar ve İstanbul Boğazı‘na şehir hatları seferleri düzenlenmektedir. İDO Yenikapı İskelesi’nden ise Bakırköy, Bostancı ve Kadıköy‘e deniz otobüsü seferleri düzenlenmektedir. Haliç kıyısındaki Ayvansaray, Balat ve Fener iskelelerinden ulaşımdan çok gezinti amaçlı Haliç seferleri yapılmaktadır.
Fatih ilçesinde yeni yol yapımı yerine bu ilçeye doğru olan gereksiz nüfus akımını kesmek en doğru yöntemdir. Taksim veya Eminönü’nden Bahçeşehir gibi uzak noktalara otobüs seferlerinin olması ne teknik ne de ekonomik mantıkla bağdaşmaktadır. Ancak, siyasi popülizmle izah edilebilir bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. Zaten Raylı sisteme entegre edilememiş otobüs taşımacılığının karlılığından söz edilemeyecektir. Eminönü’nde yüzlerce otobüsün hareket ettiği alanları yayaların rahatça gezebildiği meydanlara çevirmek en doğru karar olacaktır. Turist otobüslerinin meydana getirdiği yoğunluk ve park sorunu Unkapanı-Eminönü arasındaki sahili görünmez kılmıştır.
4.Yeşil Alan
Fatih ilçesinde planlı ve plansız yapılaşmalar nedeniyle yeşil alanlar yapılaşmış alanlara dönüşmüştür. Yaklaşık 2,5 milyon m2 önerilmiş ama uygulanmamış yeşil alan bulunmaktadır. Bu doğrultuda 2009 sonu verilerine göre 6.5 m2 olarak önerilen ve planlanan yeşil alan miktarı mevcutta 2.5 m2 civarındadır. 2009 sonrası yapılan uygulamalarla kişi başına düşen yeşil alanın 3.8 m2’ye çıktığı belirtilse de 2009 öncesi 4 m2 olan pasif yeşil alan miktarı 1.6 m2’ye düşmüştür. Dolayısıyla son beş yılda artmak yerine Fatih İlçesinde yeşil alan azalmıştır. İlçenin denize olan sahilleri ilçenin yeşil alanlarını oluşturmaktadır. Ayrıca Topkapı sarayı, Ayasofya, Sultanahmet, Süleymaniye, İstanbul Üniversitesi, tarihi surlar ve mezarlıklar haricinde 10 ağacın yanyana olduğu bir mekan bulmak imkansızdır. Tarihi surlar bile kaçak yapılaşmayla yer yer işgal edilmiştir. En son yapılan Sulukule projesi ne kadar bir yeşil alan içermektedir?
Şehrin billboardlarında yeşil alanların %404 oranında artırıldığı yönünde ilanlar yer almaktadır. Bu iddianın geri planında ise iki adet tarihi kamusal su deposu sarnıçların(Çukurbostanlar) kısmen park alanına dönüştürülmesi projesine atıf yapılmaktadır. Bu kadarcık alanda yapılanlardan yeşil alan olarak medet umar duruma gelmiş olan ilçenin durumu yeşil alan bakımından içler acısıdır. Okul ve ibadethane bahçeleri, yol fazlalarındaki çimenlikler ve mezarlıklar dahi yeşil alan hesabına dahil edilmektedir.
5.Eğitim Hizmetleri
Fatih İlçesi eğitim kurumları açısından oldukça zengindir. İlçe sınırları içinde 66 ilköğretim ve dengi eğitim kurumu bulunur. Ayrıca aralarında İstanbul Lisesi, Davutpaşa Lisesi, Pertevniyal Anadolu Lisesi, Vefa Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi ve Fener Rum Erkek Lisesi gibi pek çok köklü ortaöğrenim kurumunun bulunduğu 37 lise barındırır.
Yükseköğretim kurumları arasında İstanbul Üniversitesi önemli bir yer tutar. İstanbul Üniversitesi’nin merkez binası ve çoğu fakülteleri bu ilçede yer almaktadır; Tıp (Çapa), Diş Hekimliği, Cerrahpaşa Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen, İktisat, Eczacılık, Hasan Ali Yücel Eğitim, İlahiyat, Su Ürünleri, İletişim ve Siyasal Bilgiler fakülteleri.
İstanbul Üniversitesi’nin dışında, Kadir Has Üniversitesi merkez kampüsü, İstanbul Ticaret Üniversitesi Eminönü Kampüsü ve Marmara Üniversitesi Rektörlüğü Tarihi yarımada içindeki diğer yükseköğretim kurumlarıdır. İstanbul’un en eski çekirdeği olan ilçe eğitim kurumları açısından da ilklere ev sahipliği yapmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığının yeni merkezi kayıt sistemi ile ilçedeki mevcut okulların kapasitesinin ilçede oturanlarca doldurulması mümkün değildir. Yani dışarıdan öğrenci göçü yaşanacaktır. Zaten geçici ikamet belgeleri ile bu yapılmaktadır. Ancak, bu kayıt sistemi okul arsalarının ve bazı tarihi binalara sahip olan okulların satışına zemin hazırlayacak bir manevra olarak da algılanabilir.
Fatih ilçesinde 6 yaş üstü nüfusun eğitim seviyesi:
Bitirilen eğitim düzeyi | Toplam | Erkek | Kadın |
Okuma yazma bilmeyen | 11.745 | 2.084 | 9.661 |
Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen | 60.646 | 28.693 | 31.953 |
İlkokul mezunu | 87.857 | 38.990 | 48.867 |
İlköğretim mezunu | 56.810 | 31.450 | 25.360 |
Ortaokul veya dengi okul mezunu | 21.004 | 11.660 | 9.344 |
Lise veya dengi okul mezunu | 84.136 | 43.816 | 40.320 |
Yüksekokul veya fakülte mezunu | 41.403 | 21.848 | 19.555 |
Yüksek lisans mezunu | 3.369 | 1.870 | 1.499 |
Doktora mezunu | 949 | 565 | 384 |
Bilinmeyen | 22.640 | 12.610 | 10.030 |
Toplam | 390.559 | 193.586 | 196.973 |
6.Sağlık Hizmetleri
İlçe üniversite hastanelerinin de varlığı ile sağlık merkezi görünümüne sahiptir ve ilçe dışından sürekli bir hasta akışı vardır. Bu doğrultuda Çapa semti adeta sağlık turizmi ve ticaretine ayrılmış görünüm çizmektedir. Bu hastane yoğunluğu da ilçeye dışarıdan ciddi nüfus yoğunluğu hareketi oluşturmaktadır. Ancak, yeni bölge hastaneleri yatırımları bu ilçede yer alan bazı hastanelerin kapatılıp arazilerinin farklı fonksiyonlarda kullanılmasına müsaade edecek imar değişiklikleriyle satışa konu olmaları beklenmektedir.
İlçede toplam 14 hastane bulunmaktadır.
Fatih İlçesinde hastanelerin yanıda 34 poliklinik ve tıp merkezi de yer almaktadır.
7.İbadethaneler
Fatih İlçesi, tarihi kimliği nedeniyle, semavi dinler olarak ifade edilen, üç inanç grubuna ait ibadethaneleri bünyesinde barındırmaktadır.
İlçede …cami bulunmaktadır. Bu camilerden …tanesi korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmitir. Müftülük kayıtlarında camii olarak geçmesine rağmen Ayasofya Camii, müze olarak kullanılmaktadır.
Ayrıca tarihi değerde 31 kilise, 2 sinagog, 2 patrikhane, 80 türbe bulunmaktadır
Belli başlı camiiler:
VI. EKONOMİ
İlçenin ekonomisi esas olarak, geleneksel ticaret, imalat, kısmen toptan ticaret ve perakende ticaret ile hizmet sektörünü dayanır. Bu faaliyetlerin dışında diğer önemli ekonomik kaynaklar olarak turizm, idari birimlerin hizmet gerekleri ve yüksek öğretim hizmetleri ekonomik faaliyetler olarak karşımıza çıkar.
Tarihi yarımada üzerinde yer alan Roma, Bizans ve Osmanlı eserleri ilçede turizm fonksiyonunun önemini artırmıştır. Özellikle yarımadanın eski Eminönü İlçesi bölgesinde kalan kısmındaki işyerleri giderek turizme yönelik işletmelere dönüşmektedir.
İstanbul Valiliği’nin burada bulunması, İstanbul ilinin birçok önemli resmi dairesinin de burada yer almasına yol açmıştır.
Çapa semtinde eczaneler ve sağlık ekipmanları satan işletmeler yoğunlaşmıştır. Oto yedek parça satan dükkânlar Aksaray’da toplanmıştır.
Laleli semtinde, ağırlıklı olarak Bağımsız Devletler Topluluğu ve Ortadoğu ülkelerine dönük satış yapan konfeksiyon mağazaları yoğunlaşmıştır.
İlçede imalat sektöründe 399, toptan ve perakende ticaret yapan 78, otel ve lokanta sayısı 282, finansal alanda hizmet veren 2055 ve bunların dışında kalan sektörlerde 332 işyeri bulunmaktadır.
İlçenin önemli sorunlarının başında ruhsatsız işyerleri gelmektedir. Kayıt dışı ekonominin yoğun olduğu ilçede kaçak işçi, kaçak mal ciddi sorunlara sebep olmaktadır. Pek çok iş hanı bu kaçak mallara ve kaçak işçilere ev sahipliği yapmaktadır. Çok katlı ve çok eski olan pek çok bina ekonomik ömrünü tamamlamış olup yeni imara göre daha alçak katlı olacağından herhangi bir yatırım veya yıkım maliklerce yapılmamaktadır. Bunun yerine getirisi yüksek olacak gayri meşru işlere ev sahipliği yapmaktadırlar. Metruk denebilecek binalarda kaçak mallar depolanmakta veya Afrika ülkeleri, Pakistan, Bangladeş, Orta Asya ve Arap ülkeleri vatandaşları kaçak olarak yaşamaktadır. Böylece ekonomik bir değere sahip olması beklenmeyen bu mülkler ciddi getiri sağlamakta ancak hiçbir şekilde vergilendirilememektedir.
İlçede tüm işyerlerinin kayıt altına alınması, kayıtlı işçi çalıştırılması, imalat yapan yerlerin tamamen kapatılıp taşınması gerekmektedir. Tüm bunlara yönelik yatırımlar geçmiş zamanlarda yapılmıştır. Taşınacak esnafın siteleri kooperatifler halinde yapılmıştır. Zaten büyük çoğunluğu taşınmış olup, hak sahibi imalatçı kalmamıştır. Birtakım işletmeciler günümüzde bu faaliyetlerinde ısrar etmektedir. İlçenin asli ekonomik faaliyetlerinin geliştirilmesi, turistik tesisleşmenin kalitesinin arttırılmasının ve bilinçli işletmeci ve çalışanların çoğaltılması belediyenin birincil görevidir. Çünkü Fatih İstanbul’un Vitrini İstanbul’da Türkiye’nin vitrinidir.
VII. SORUNLAR, ÇÖZÜMLER VE PROJELER
Fatih ilçesi, eski Eminönü ilçesiyle birlikte, yoğun olarak trafik sorunuyla boğuşmaktadır. Sokak araları, ilçe esnafının araçlarını park ettiği kontrolsüz park alanlarına dönüşmüş durumdadır. Yapısı gereği dar şekillenmiş olan, bir kısmı itibariyle tescilli tarihi eser binalar nedeniyle genişleme imkanı bulunmamaktadır. Tarihi eser yapıların bulunduğu sokakların dokularıyla birlikte korunması gerekliliği dikkate alınarak çözümler üretilmelidir. Bu noktada öncelikle, sokaklara yapılacak parkların düzenlenmesi gerekir. Yapılacak düzenleme sonucunda, sokaklara parklamaların trafik akışına izin veren bir şekle sokulması mümkün olacaktır. İlçenin bir bütün olarak ele alınması, sokakların trafik akış düzeninin sokağın, mahallenin, semtin insanlarının görüşleri de alınmak suretiyle düzenlenmesi yoluna gidilecektir.
Yol ve sokaklara yapılmakta olan parklara çözüm oluşturabilmek adına, koruma amaçlı imar planlarında yer alan yer altı otoparkı yapılmasına izin veren hükümlerin uygulanmasının takip edilmesi gerekmektedir. Kamu yapılarının zemin altında yapılacak en az üç katlık otopark alanlarıyla mahallenin otopark ihtiyacı büyük oranda çözümlenecektir. Otopark alanlarının oluşumunda bir başka alan, parkların zemin altında çok katlı otoparkların yapılmasıdır. Donatı alanı olarak ayrılan arsaların-arazilerin her zemin altından, hem de üzerinden etkin bir şekilde yararlanmak, yapılaşmanın ve kullanımın yoğun olduğu alanlarda bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlçenin toplu taşıma düzeninin yeniden ele alınması gerekmektedir. Lastik tekerlekli toplu taşıma araçlarının girmemesi gereken alanların yeniden düzenlenmesi ve ilçe merkezine raylı sistemle ulaşılması tercih edilmelidir.
-Tarihi yarımada olarak ifade edilen Fatih-Eminönü ilçesinin trafik sorununun temelinde, şehrin dokusuyla uyuşmayan birçok imalatın hal varlığını devam ettirmesi, ulaşım ağlarının bütününün bu bölgeden geçmesi ya da bu bölgede kesişmesi gibi temel strateji hataları yatmaktadır. Bu noktada, ortaya konulan bu hatalı yaklaşımların etkisini azaltacak, durumu iyileştirecek müdahaleler yapılacaktır.
-Sit alanı ilan edilmiş bir ilçe olarak Fatih-Eminönü bölgesinde, çöküntü alanları olarak karşımıza çıkan kentsel kısımlarda, kamu destekli, malikler eliyle dönüşümün örnekleri ortaya konulacaktır. Bu noktada, kentsel alanlarda kullanım değişikliği yapılmak suretiyle dönüşümün teşvik edilmesi temel etken olarak kullanılacaktır.
-Tarihi Yarımadada karşımıza çıkan ikinci temel sorun yeşil alan ihtiyacıdır. Kent çekirdeğinde aktif yeşil alan olarak tanılanacak hiç alan yoktur. Doğu Roma döneminin kamusal su depoları olan iki adet sarnıcın yeşillendirilmesi suretiyle toplumun kullanımına açılması dahi istatistikler üzerinde etkili olmuştur. (buraya şuan fatihte var olan bilbord resimlerini koyalım).
-Sahillerde dolgu alanları yeşil alanlar olarak ilçe insanına hizmet vermekle birlikte, bu alanlardan etkin yararlanmanın önünde engeller bulunduğu da gözden kaçmamaktadır. Parkların güvenli bir şekilde kullanıma açılması, kullananların bir birlerini rahatsız etmelerinin önlenmesi, her ağacın altında sağlıksız koşullarda mangal yapılmasının önlenmesi ve altyapılı alanlar oluşturularak halkın mesire ihtiyacının bir düzen içerisinde karşılanması, temel insan ihtiyaçlarının karşılanabildiği alanlar oluşturularak bir düzen getirilmesi gerekir.
-Başkan olarak görev yaptığım dönemde, koruma Bölge Kurulunda kabul gören, Unkapanı-Yenikapı yolunun(Atatürk Bulvarının) yer altına alınması ve üzerine park alanı yapılarak yeşil alan ihtiyacının karşılanması, buna ilave olarak Vatan Caddesi-Adnan Menderes Bulvarında lastikli araç trafiğinin raylı sistemin iyi yanına yer altına alınması ve üzerinde park alanları yapılması ilçenin yeşil alan ihtiyacının karşılanmasında çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır.
-Atatürk ve Adnan Menderes Bulvarları üzerinde yeşil alanların, aynı zamanda spor ve yürüyüş alanı olarak düzenlenmesi suretiyle sağlıklı kentli insan hedefine ulaşılabilecektir.
-Vatan Caddesinde ortaya çıkan yeşil alan-park alanı içerisinde çağdaş yapılar şeklinde Anadolu Lezzetleri Durakları yapılarak, şuan var olan Gastronomi noktaları tarihi kente yakışır hale getirilebilecektir.
-İlçenin tarihi kimliğinin parametresi olan tarihi yapıların korunması konusunda aktif bir tavır içine girilmesi, kamusal kullanımlı tarihi yapıların çevresinin temizlenmesi, ihtiyaçların karşılanması mahalli müşterek ihtiyaç olarak belediye tarafından karşılanacaktır.
-Tarihi yarımadanın sınırlarını belirleyen, Dünya Kültürel Miras listesinde koruma altına alınan kara ve sahil surlarının etkin bir şekilde kullanılması, korunmasının sağlanması ve hayatın merkezinde değerlendirilmesi temel proje olarak gerçekleştirilecektir. Surların koruma gereklerine aykırı uygulamalar yerine, koruyarak toplumun ortak kullanımında ekonomik, sosyal ve kültürel olarak değerlendirilmesi temel tercihimizdir.
-Tarihi Yarımada, eski İstanbul olarak ifade edilmekle birlikte, aslında İstanbul demektir. İstanbul’un tarihi kimliğinin tespiti ve yaşatılması noktasında Fatih-Eminönü bölgesinde karşımıza çıkan soyut-manevi kültür değerlerinin koruma altına alınması ve yaşatılması yerel yönetimlerin görev alanına girmektedir. Ortak yaşam kültürü, kültürler arası kaynaşma, yardımlaşma, saygı ve sevgi örnekleri ve benzeri konularda kültürel çalışmaların yoğun olarak belediye tarafından yürütülmesi gerekir.
-İlçede yeşil alan önemli bir sorundur. Tarihi surlar ve çevresi, denize yapılacak dolgu alanları, mevcut sahiller yeşil alanların artırılabileceği potansiyel yerlerdir. İlçede yapılacak kentsel dönüşüm projelerinde yeşil alan esas alınmalı tarihi dokuya yakışan bir hale getirilmelidir. Sulukule örneğinin oluşturduğu olumsuz etkiyi ortadan kaldıracak ve gelecek nesillere bir ibret olarak gösterilebilecek yeni projeler yapılmalıdır.
-Yapılaşmasını büyük oranda tamamlamış olan ilçede yenileme ve depreme dayanıklılık konusunda önemli eksikler vardır. Ekonomik değerinin tavanında olan ilçe emlak fiyatları mevcut yapıların yıkılıp yeniden yapılmasının önünde bir engeldir. Mevcut eski binalar Zaten kontrolsüz bir şekilde olabildiğince yüksek yapılmıştır. Yıkılacak bu yüksek binanın yerine birkaç kat daha alçak bir bina yapılması mülkiyet ve maliyet sorunları doğurmaktadır.
-Dar ve yetersiz yollar sıkıntı yaratmaktadır. Ana arterlerin yeterince geniş olduğu ilçede mahalle arasındaki cadde ve sokaklar yetersiz kalmaktadır. Otopark sorunu cadde ve sokakların işgal altında kalmasına neden olmaktadır. Mülkiyet sorunu veya vakıf malı olan çok az sayıdaki arsa haricinde boş alan bulmak mümkün değildir. Bu boş alanlar malikleriyle görüşülüp otopark veya yeşil alana çevrilerek herhangi bir hak kaybına yol açmadan atıl hallerinden kurtarılmalıdır.
-İlçenin tamamının sit alanı olması, yapılacak imar düzenlemelerinde koruma gereklerine göre hareket edilmesini zorunlu kılmaktadır. Ancak, sit statüsüne rağmen ilçede var olan yeşil alan fonksiyonlar arsalar üzerinde inşai faaliyetler yapılmıştır.
-İlçe genelinde bitişik nizam olan yapılaşma tüm bu yol, otopark, yeşil alan sorunlarının ana kaynağıdır.
-İlçenin tarihi dokusunu ve tarihi eserleri koruma/kullanma bilincinin olmaması nedeniyle tarihi surların dahi işgal edilmesine neden olmuştur. Cankurtaran bölgesi tarihi deniz surlarının üzerinde Belediye sosyal tesisleri hizmet vermektedir. İdare tarafından yapılan işgallerden cesaret alan bir kısım insanlar tarihi değerlere karşı duyarsız ve umursamaz bir tavır içerisinde tahripkar davranışlar ortaya koyabilmektedirler. Surların bu durumuna ilave olarak pek çok tarihi yapı tadil veya yıkım ile asli kimliklerinden uzaklaştırılmış yerlerine plansız, çirkin yapılar yapılmıştır.
-İlçede yer alan gayrimenkullerin mülkiyet sorunları karmaşık mülkiyet sahipliğinden kaynaklanmaktadır. Pek çok vakıf ve yabancı şahıslara ait olan bina sayısı önemli bir yer tutmaktadır. Bu binaların maliklerine ulaşmak veya malik yapısının bir karar almasını sağlamak kolay değildir. Ayrıca maliklerince Kontrol altında tutulamayan veya korunamayan pek çok bina yıllarca işgal edilmiştir.
-Fatih ve Eminönü ilçeleri, yerel nitelikli kamu hizmetlerinin daha nitelikli sunulmasını sağlamak amacıyla, kanun koyucunun iradesiyle birleştirilmiştir. Ancak, bu güne kadar gerçekleşen uygulamalarda hizmetlerde bir iyileşme sağlanamamıştır. Belediye, ilçenin tarihi kimliğine uygun bir şekilde, sosyal, ekonomik ve kültürel dönüşümü sağlayacak projeler üretmek durumundadır.
VIII. TARAFIMIZDAN FATİH İLÇESİNE YÖNELİK YAPILMIŞ ÇALIŞMALAR
Fatih seçmeninin tercihinin partimize yönelmesi adına, son zamanlarda hemşehri grupları ve sivil toplum yapılaşmalarına yönelik bilgilendirme çalışmaları yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir.
“Yerel Yönetimlerin Yerlleşmesi-Muhtarlara Söz Hakkı” başlığı altında yürütülen akademik bilimsel projeyle, mahalle düzeyinde ve resmi veriler ve beyanlar üzerinden İlçenin sorunlarına ulaşılması, çözümlerin belirlenmesi ve projelendirilmesi çalışmaları yapılmaktadır.
Fatih İlçesine yönelik olarak asıl önemli olan, semt semt bütün ilçede, hukuki sorunları olan halkın, kitlesel olarak bilgilendirilmesi, imar, planlama ve tapu tahsis belgesinden doğan haklarının mevcut ilçe ve büyükşehir belediyesine karşı korunmasına yönelik yapılan toplantılarda, sorunun ilk yerel seçimde ortaya konulan tercihlerle çok rahat çözümlenebileceği önemle vurgulanmıştır. Bu toplantılarda seçmenin hakları konusunda bilgilendirmeler yapılırken, mevcut yönetimin hukuksuz uygulamaları da daha açık bir şekilde anlaşılmıştır. Bu çalışmalar, adaylığımızın açıklanmasıyla birlikte, çok daha anlamlı hale gelecektir.
İstanbul IV Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun üyesi ve başkanı olarak, 2006-2011 yılları arasında, dünya kültür miras listesinde olanlardan başlayarak, tarihi değerlerin korunması ve ilçenin sorunlarının çözümlenmesi süreçlerinde aktif olarak rol alınmıştır. İlçenin geleceğinin kurtarılması adına, lastik tekerlekli geçişe karşı durulmuş, Marmaray projesine destek verilmiştir. Koruma Bölge kurulunda konuların birikmesi ve insanların mağduriyetleri, kurulun çalışma düzeni ve toplantı sıklığı yeniden düzenlenmek suretiyle çözümlenmiştir.