TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONUNUN ÖZERKLİĞİ VE İDARİ DENETİM

Nusret İlker ÇOLAK*

GİRİŞ

Sosyal yaşamın gerektirdiği/zorunlu kıldığı yapılanmalarda, yapılanma kadar bu yapılanmaların tabi olacağı kuralların belirlenmesi de önem taşır. Toplum hayatı açısından önemli olan her türlü yapılanma ve faaliyetin toplumun ortak genel çıkarları doğrultusunda yürütülebilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması toplum düzeni açısından zorunluluktur. Bu zorunluluğun gereği olarak yasa koyucu, kamuyu ilgilendiren konulara ilişkin olarak gerekli düzenlemeleri yaparak kurulan düzenin işleyişinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi amacıyla ihtiyaç duyulan denetim mekanizmalarını oluşturmak sorumluluğu altındadır.

Spor faaliyetlerinin[1] sosyal yaşam açısından taşıdığı önem ve halkça tutulma, bu alanın da yasal düzenlemelere konu olmasını gerektirmiş ve idareye görev ve sorumluluklar yüklenmesi sonucunu doğurmuştur. Spor faaliyetlerinin nasıl yapılacağından[2] çok sportif faaliyetlerin sportmence yapılabilmesi için gereken düzenin kurulması düzenlemelerin ana konusunu oluşturmaktadır. Spor faaliyetlerinin özellikle de müsabakaların/karşılaşmaların kamu düzenini bozmadan gerçekleştirilmesinin sağlanması, bireysel hakların hukuka aykırı bir şekilde ihlalinin önüne geçilebilmesi ve spor karşılaşmalarının kamu yararına yönelik faaliyetler olarak şekillendirilebilmesi yasal düzenlemelerin temel amaçlarını oluşturmaktadır.

Spor faaliyetleri içerisinde futbol, halkça tutulma düzeyinin sürekli artmasına paralel olarak toplumsal önemini ve etkisini artırmıştır. Geniş kitlelerin yakından ilgilenmesi, futbol alanına yapılan yatırımların ekonomik büyüklüğü, ulusal etkinliğinin yanında uluslar arası etkinliğe de sahip bulunması, toplumsal barış kadar uluslar arası ilişkilerin iyi düzeyde yürütülebilmesi için de önemli olması, toplumun sağlıklı bir düzene sahip olması açısından önemli olması, karşılaşmaların yapılış şekli itibariyle kalabalık bir seyirci kitlesi önünde gerçekleştiriliyor olması ve bunun bazı riskler taşıması futbol alanının diğer spor disiplinlerine göre daha öncelikli düzenlemelere tabi tutulması sonucunu doğurmuştur. Futbolun çektiği seyirci kitlesinin büyüklüğü ve toplumun büyük çoğunluğunun konuyla yakından ilgileniyor olması bu spor disiplininin yasal ve idari düzenlemelere konu olmasını gerektirmiş ve hızlandırmıştır.

Futbol sporunun topladığı ilgi, toplumsal yaşam açısından taşıdığı riskler ve sahip olduğu ekonomik potansiyel bu alanın ulusal ve uluslar arası düzeyde düzenlemelere konu olmasını ve ulusal ve uluslar arası düzeyde örgütlenmelere gidilmesini sonuç vermiştir. Bütün ülkeler ulusal futbol faaliyetlerinin kamu düzenini bozmadan ve kamuya yararlı olacak şekilde yürütülebilmesi için ulusal yapılanmaya gitmişler, ulusal futbol örgütlenmeleri de kendi aralarında ulusal üstü birlikler oluşturarak futbolun boyutunu uluslar arası düzleme genişletmişlerdir. Uluslar arası birliklerin oluşmasına paralel olarak futbolun uluslar arası kuralları şekillenmiş ve ulusal futbol düzenlerinin uluslar arası düzen kurallarına uygun yürütülmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de ulusal futbol federasyonunu oluşturmuş, konuyu yasal düzenleme konusu yapmış ve Türkiye Futbol Federasyonunun kurulmasını sağlamıştır. Yasal düzenleme Türkiye Futbol Federasyonunun görevlerini, oluşumunu, amacını, sorumluluklarını ve denetimini düzenlemiştir.

Bu çalışmada Türkiye Futbol Federasyonun özerkliği konusu, federasyon faaliyetlerinin idari denetimi ve federasyonun işleyişine müdahale bağlamında incelenecektir.

 

I-TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU

Futbol sporunun endüstri olarak kabul edildiği zamanımızda ülkelerin futbol müsabakalarının ve faaliyetlerinin bir düzen içerisinde yürütülmesini[3] sağlamak üzere gereksinim duyulan bir özerk yapı olarak kurulan Türkiye Futbol Federasyonu geçmişi eski olmayan özerk bir kurumdur[4]. Türkiye Futbol Federasyonu, Türkiye Futbol Federasyonunun Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunla(TFFKGHK) kurulmuştur[5].

A-TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONUNUN AMACI

Türkiye Futbol Federasyonu kuruluş kanununun amaç kısmında yer alan düzenlemeye göre; “her türlü futbol faaliyetlerini millî ve milletlerarası kurallara göre yürütmek, teşkilâtlandırmak, geliştirmek ve Türkiye’yi futbol konusunda yurt içinde ve yurt dışında temsil etmek üzere özel hukuk hükümlerine tabi ve tüzel kişiliğe sahip, özerk Türkiye Futbol Federasyonunun kurulması, teşkilât, görev ve yetkilerine ait esas ve usulleri düzenlemek” için yasa çıkarılmıştır(TFFKGHK m.1).

Yasa hükmünde açıkça ortaya konulduğu gibi, Türkiye Futbol Federasyonunun kurulmasının amacı, öncelikle futbol faaliyetlerinin ulusal ve uluslararası kurallara uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Kuralsız gerçekleştirilen futbol faaliyetinin toplumsal yaşam ve kamu düzeni açısından sorunlara yol açacağı kuşkusuzdur. Ortaya çıkması olası sorunların önlenebilmesi için futbol faaliyetlerinin öncelikle belli kurallarla disiplin altına alınması gerekmektedir. Türkiye Futbol Federasyonu futbol faaliyetlerinin disiplin içerisinde yürütülmesini sağlamak için gerekli teşkilatlanmayı gerçekleştirmek, Türkiye Futbolunu temsil etmek amacıyla kurulmuş bir tüzel kişiliktir.

 

B-TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONUNUN YAPILANMASI

Türkiye Futbol Federasyonu, merkez, yurt içi ve yurt dışı teşkilatından meydana gelir(TFFKGHK m.3). Yasa koyucu tarafından belirlenen amaçlar arasında gerekli teşkilatlanmayı sağlamak bulunan Türkiye Futbol Federasyonu, bu amaç doğrultusunda, merkez teşkilatı, taşra teşkilatı ve yurt dışı teşkilatlanmalarına sahip olabilecektir.

Türkiye Futbol Federasyonunun merkez teşkilatı;

a) Genel Kurul,

b) Başkanlık,

c) Yönetim Kurulu,

d) Denetleme Kurulu,

e) Tahkim Kurulu,

f) Merkez Hakem Kurulu,

g) Yan Kurullar,

h) İdari Birimlerden, oluşmaktadır (TFFKGHK m.4).

Türkiye Futbol Federasyonunun yurt içi (taşra) teşkilatı;

Federasyonun yurt içi bağlantısını sağlamak maksadıyla, tüm illerde fahri futbol temsilcisi ve Yönetim Kurulunca gerekli görülen illerde yeteri kadar personelden oluşan Federasyon temsilcilikleri kurulur(TFFKGHK m.19).

Türkiye Futbol Federasyonunun yurtdışı teşkilatı yurtiçi teşkilatlanmasından farklı bir düzenlemeye tabidir. Yurt dışı teşkilat birimleri Yönetim Kurulunca gerekli görülen ülkelerde yeteri kadar personelden oluşur ve bu temsilciliklerinin açılması veya kapatılması, Dışişleri Bakanlığının görüşü alınarak, spordan sorumlu Bakanın kararına bağlı olarak gerçekleştirilir(TFFKGHK m.20).

C-TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONUNUN GÖREVLERİ

Türkiye Futbol Federasyonunun Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun düzenlemesine göre “Türkiye Futbol Federasyonunun Görevleri şunlardır:

a) Futbol faaliyetlerini yürütmek, futbolun gelişmesini ve yurt sathına yayılmasını sağlamak, bu konularda her türlü düzenlemeyi yapmak, kararlar almak ve uygulamak,

b) Milli ve milletlerarası kuralların ve her türlü talimatın uygulanmasını sağlamak ve Türkiye’yi futbol ile ilgili konularda yurt dışında temsil etmek,

c) Yurt içi ve yurt dışı futbol faaliyetleri ile milli müsabakalar için plan, program ve benzeri her türlü düzenlemeyi yapmak ve başarılı sonuç sağlanması için gerekli tedbirleri almak” (TFFKGHK m.2).

Yasa koyucu Türkiye Futbol Federasyonuna ulusal düzeyde futbol faaliyetlerinin kurallara uygun bir şekilde yürütülmesi, bu spordan beklenen yararın ulusal düzeyde ortaya çıkarılması için bütün yurtta yaygınlaştırılması, faaliyetlerin gerektirdiği düzenlemelerin yapılması, bu doğrultuda kararlar alınması ve uygulanması başta olmak üzere, ulusal ve uluslar arası kuralların uygulanmasının sağlanması, Türkiye’nin futbol konusunda ulusal ve uluslar arası düzeyde temsili görevinin yerine getirilmesinin yanında ulusal ve uluslar arası düzeyde futbol karşılaşmalarının ve faaliyetlerinin planlanması ve başarılı sonuçlar alınması için gereken tedbirlerin alınması görevlerini yerine getirmekle görevli, yükümlü ve sorumludur.

Türkiye Futbol Federasyonunun görevleri başlığı altında çerçevesi çizilen bu hedefler, merkez teşkilatında yer alan birimlerden genel kurulun düzenleyici ve geniş kapsamlı kararları doğrultusunda, başkanlık ve yönetim kurulunun görev ve sorumluluğu altında diğer birimlerin faaliyetleriyle, yurtiçi ve yurtdışı birimlerinin çalışmalarının bir bütünlük içerisinde yürütülmesiyle gerçekleştirilir.

D-TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONUNUN HUKUKİ NİTELİĞİ

Türkiye Futbol Federasyonu, özel hukuka tabi, tüzel kişiliği bulunan özerk bir yapı olarak tanımlanmıştır(TFFKGHK m.1). Türkiye Futbol Federasyonu kurulmadan önce idarenin düzenleme, gözetim ve denetim alanında bulunan futbol faaliyetlerinin niteliği dikkate alındığında, futbol alanının kamu düzeniyle ve idarenin faaliyet alanlarıyla yakından ilgili olduğu görülür. Kamuoyunun yakın ve yüksek düzeydeki ilgisi, karşılaşmaların seyirci kitleleri önünde gerçekleştiriliyor olması ve bunun doğurduğu riskler, yüksek kamuoyu ilgisinin kamu yararına kullanılabilecek olması, kitlesel spor faaliyeti olmasının getirdiği risklerin önlenmesi zorunluluğu futbol faaliyetlerini idarenin ilgi, düzenleme, gözetim ve denetim alanında tutma eğilimini doğurmaktadır.

Yasa koyucu futbol faaliyetlerinin kamu yararı ve kamu düzeniyle olan yakın ilgisi nedeniyle, Türkiye Futbol Federasyonunu bir özel hukuk kişisi olarak tanımlamaktan bilinçli olarak kaçınmış ve özel hukuka tabi özerk bir tüzel kişilik olarak tanımlamıştır. Özerk olarak tanımlanmış olması bu tüzel kişiliğin aslında yasa koyucu tarafından bir kamu tüzel kişiliği olarak algılandığı sonucunu doğurmaktadır. Özerklik belli bir bağımlılığın varlığını ortaya koyan bir tanımlamadır ve bağımsızlıktan farklı bir durumu ifade etmek için kullanılır. Türkiye Futbol Federasyonunun yasa koyucu tarafından özel hukuka tabi, özerk bir tüzel kişilik olarak tanımlanması, kamu düzeni ve kamu yararı açısından idarenin müdahale etme talebiyle, uluslar arası futbol yapılanmalarıyla olan ilişkilerin ve bağlantıların getirdiği yükümlülüklerin dengelenmesi çabasından doğmuştur. Federasyonun tamamen özel hukuk tüzel kişisi gibi algılanması ve düzenlenmesi durumunda ortaya çıkması olası sorunların önlenmesi ulusal bir zorunluluk olduğundan salt uluslar arası yükümlülükler doğrultusunda bir düzenlemeye gitmek tercih edilmemiştir.

E-TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONUNUN ÖZEKLİĞİ

1-Genel Olarak Özerklik

Toplumsal ihtiyaçlarda meydana gelen değişim ve devletin küçültülmesi çabaları devlete, genel yönetim işlerinden farklı yeni idari, sosyal, kültürel ve ekonomik görevler yüklemiştir. Kendi aralarında da farklılıklar bulunan bu görevlerin her birinin kendine özgü işleyiş kurallarına ve yöntemlerine göre yürütülmesi gerekir. Bu özel nitelikli faaliyetlerin gereksinim duyduğu esnekliğe sahip bir şekilde yürütülebilmesi için, özel bir örgütlenmeye gereksinim duymaları olasıdır. Bu yapılanma ve işleyiş yöntemlerinin sağladığı avantajlarla, özel nitelik[6] taşıyan faaliyetler aksamaksızın yerine getirilir. Kendine özgü idari görevler yerine getiren kamu kurumları da, yürüttükleri hizmetler ve görevlerin yerine getirilmesiyle ilgili alınması gereken kararları kendi karar organlarıyla, özerkçe alarak yerine getirirler[7].

Bazı faaliyet ve hizmetlerin, devletin genel idare esaslarına göre yürüttüklerinden çok farklı, kendine özgü bir niteliği ve belirginliği vardır. Bu tür faaliyet ve hizmetler, kamusal görev ve hizmetlerin genel işleyişi içerisinde yürütülmesi yerinde olmayacaktır. Hizmetin niteliği özel bir uzmanlaşmaya gidilmesini gerektirdiğinden dolayı bu hizmeti ya da faaliyeti yürüten kurumların işlevlerini yerine getirmesi sırasında belli bir hareket serbestisine yasalar çerçevesinde sahip olmaları gerekir. Kurum, kendi faaliyet alanıyla ilgili uzmanlaşmış bir mercidir.

Özerlik; kamu tüzel kişiliğine sahip bir kuruluşun yürüttüğü faaliyetler ve hizmetlerle ilgili olarak alacağı kararlarında emir ve yönlendirilmeye tabi olmadan, mevzuat çerçevesinde görevlerini yerine getirmesi ve harcamalarını karşılamak üzere kendi bütçesine sahip olması demektir[8]. Özerklik, kurumun hiç denetime tabi olmaması anlamına gelmemektedir. Devlet, kendisinden ayrı bir kamusal örgüt kurmuş ve kendi başına bırakmış olamaz. Çünkü ortada kamusal görevler üstlenmiş bir tüzel kişilik bulunmaktadır ve bu örgütün kamu gücünü kendine göre pervasızca kullanmasına izin verilemez.  Devlet, hizmetin ya da faaliyetin kendi genel politikasına uygun olup olmadığını kontrol eder, gözetim altında tutar ve onu yönlendirir[9].

2- Türkiye Futbol Federasyonunun Özerkliği

            Türkiye Futbol Federasyonunun özerkliği vesayet denetimiyle tamamlanan özerklikten farklıdır. Yasal düzenlemelerde belirtilen özerkliklerde vesayet makamlarının gözetim ve denetimine ilişkin açık düzenlemeler ve yetkilendirilmeler bulunmaktadır[10]. Türkiye Futbol Federasyonu, uluslar arası ilişkilerin zorlaması ve futbol faaliyetlerinin özgün nitelikleri gereği kendine özgü bir yapılanmanın[11] örneği olarak karşımıza çıkmıştır[12]. Futbol Federasyonunun özerkliğinde dış müdahaleler önlenmiş, tüzel kişiliğin düzenleme alanında bulunan futbol kulüplerinin ve ilgililerinin yasal nitelikleri taşıyanlarının katılımıyla oluşan genel kurulun belirleyiciliği temelinde bir düzenleme, gözetim ve denetim anlayışı getirilmiştir.

Türkiye Futbol Federasyonuna ilişkin düzenlemede federasyonun özerkliğinin bağımsızlık düzeyinde şekillendirilmesinin ötesinde, federasyonla gerçek ve tüzel kişiler arasında futbol faaliyetlerine ilişkin olarak ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümü dahi, federasyona paralel olarak oluşturulan bir kurula verilmiştir(TFFKGHK m.14).

Türkiye Futbol Federasyonunun özerk olarak tanımlanması yasa koyucu tarafından tercih edilmişse de düzenlemelere bakıldığında durum, özerklikten çok bağımsızlığı ifade etmektedir.

 

 

 

II-TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONUNUN DENETLENMESİ

Türkiye Futbol Federasyonunun, ilgili olduğu alana ilişkin uluslararası düzenleme belgelerinin getirdiği zorunluluklar ve futbol faaliyetlerinin niteliği gereği bağımsız bir yapılanmaya sahip olsa da, kamu yararı ve kamu düzeniyle yakından ilgili olduğundan denetime tabi olması zorunluluktur. Federasyonun denetlenmesinden kastedilen temel olarak federasyon adına yetkileri kullanan yönetim kurulu ve başkanın denetlenmesidir. Türkiye Futbol Federasyonunun Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun düzenlemesine göre denetim çerçevesi ve esasları belirlenmiştir.

A-FEDERASYON İÇİ DENETİM

Türkiye Futbol Federasyonunun denetlenmesinde iç denetim, federasyon adına yetkileri kullanan federasyon başkan ve yönetim kurulu kararlarına karşı federasyon içerisinde işletilen başvuru ve denetim yollarını ifade etmektedir. Futbol federasyonunun işleyişinde yaşanan sorunlarla ilgili olarak yasa koyucu farklı başvuru ve denetim yolları öngörmüştür. Denetim yollarının bir kısmı yasa gereği doğrudan işlerken bir kısmının devreye girebilmesi için uygulamadan etkilenenlerin başvuruda bulunması zorunluluğu bulunmaktadır.

1-Genel Kurul Denetimi

Türkiye Futbol Federasyonu Genel Kurulunun görevleri arasında, “Türkiye Futbol Federasyonu faaliyet programını ve bütçesini onaylamak, gerektiğinde bütçe tadilleri yapmak için Yönetim Kuruluna yetki vermek, Yönetim Kurulunu ve Başkanı ibra etmek” de bulunmaktadır(TFFKGHK m.6/a).

Futbol Federasyonunun ve diğer kurulların seçimini gerçekleştiren genel kurul, futbola ilişkin ana statüyü belirlemek yetkisine sahip olmanın yanında, Futbol Federasyonu Yönetim Kurulunu ve Başkanın geçmiş faaliyetlerine ilişkin olarak bir denetim gerçekleştirerek ibra etme ya da etmeme yetkisine de sahiptir. Genel kurul yaptığı incelemede yönetim kurulu ya da başkanın faaliyetlerinde mevzuata ve genel kurulun belirlediği ilke ve kurallara aykırılık görmesi durumunda başkan ya da yönetim kurulunun sorumluluğuna karar verebilme yetkisine sahiptir. Genel kurulun başkan ya da yönetim kurulunun geçmiş dönem faaliyetlerini denetlemesinin bir diğer sonucu ise, gelecek yıla ilişkin bütçe ve faaliyet programını, geçmiş yıla ilişkin olarak tespit edilen eksikliklere yol açmayacak şekilde belirleme yönünde karar alınmasıdır. Genel kurulun geçmiş faaliyetlere ilişkin yaptığı denetim faaliyetleri sonrasında öncelikle, gelecek yılın faaliyet programının ve bütçesinin tespit edilen sorunlara yol açmayacak şekilde düzenlenmesi yoluna gidilir, daha sonra ise gerekiyorsa ilgililerin hukuki ve cezai sorumluluğu yoluna gidilir.

2-Denetleme Kurulu Denetimi

Futbol Federasyonunun denetlenmesinde esas görevli iç denetim birimi olan Denetleme Kurulunun görev yetki ve sorumlulukları yasa koyucu tarafından; “Denetleme Kurulu, Yönetim Kurulunca hazırlanan ve Genel Kurulca kabul edilen talimata uygun olarak Federasyonun mali işlemlerini Genel Kurul adına denetler. Her yıl hazırlayacağı yıllık denetleme raporunu Genel Kurulun onayına sunar.

Denetleme raporunda; gelir-gider tabloları, bilânçolar ve yıllık faaliyetleri esas alan malî tablolar yer alır. Ayrıca kaynakların etkin, ekonomik ve verimli kullanılıp kullanılmadığı, harcamaların sportif faaliyetler için yapılıp yapılmadığı ve malî işlemlere ilişkin karar ve tasarrufların amaç ve programlarına uygun olup olmadığı hususlarına da yer verilir. Denetleme Kurulu, raporunu Genel Kurul üyesi tüzel kişilere ve gerçek kişilere Genel Kurulun toplantı tarihinden bir ay önce gönderir. Genel kurul üyeliği bulunan tüzel kişilerin temsilcilerine ayrıca rapor gönderilmez. Raporun postaya veriliş tarihi gönderme tarihi olarak kabul edilir” şeklinde düzenlenmiştir(TFFKGHK m.12).

Yasa koyucunun tercih ettiği düzenlemeye göre denetleme kurulu, esas olarak federasyonun mali harcamalarının genel kurul kararları doğrultusunda yapılıp yapılmadığını denetlemekle görevlidir. Mali kaynakların verimli kullanılmasının sağlanması, sportif faaliyetlere harcanması, harcamaların yıllık bütçe amaçlarına ve faaliyet programlarına uygun gerçekleştirilmesinin sağlanması denetleme kurulunca yapılan denetimin temel amaçlarıdır. Denetleme kurulunca yapılan denetimlerin yıllık raporu, genel kurul üyesi gerçek ve tüzel kişilere genel kurul toplantısından bir ay önce gönderilerek yeterince incelenme olanağı sağlanmış olur. Denetleme kurulunca yapılacak olan denetim, genel kurulca belirlenen talimatlar doğrultusunda gerçekleştirilir.

3-Tahkim Kurulu Denetimi

Futbol Federasyonunun denetlenmesinde öne çıkan ve en çok bilinen iç denetim mekanizması Tahkim Kurulu tarafından gerçekleştirilenidir. Tahkim Kurulu tarafından gerçekleştirilen denetim, federasyon yönetim kurulu ve disiplin kurulu kararlarına karşı ilgililerin itiraz başvurusu üzerine işlemeye başlayan bir denetimdir ve itiraz başvurusu olmadan denetim gerçekleşmez.

Yasa koyucu Tahkim Kurulunun görevlerini; “Federasyon ile kulüpler; Federasyon ile hakemler, Federasyon ile futbolcular, teknik direktörler ve antrenörler; kulüpler ile teknik direktör, çalıştırıcı, oyuncu temsilcisi ve masörler; kulüpler ile oyuncular; kulüpler ile kulüpler arasında çıkacak ihtilaflar hakkında Yönetim Kurulunca verilecek kararlar ile disiplin kurulu kararlarını, ilgililerin itirazı üzerine inceleyerek kesin karara bağlamak” olarak düzenlemiştir(TFFKGHK m.14). Yasa düzenlemesinden açıkça anlaşıldığı üzere, Tahkim Kurulunun kararları kesindir ve kararlara karşı bir başvuru yolu bulunmamaktadır. Yasa koyucu, futbol federasyonunun görev alanında ortaya çıkacak uyuşmazlıkların çözüm mercii olarak Tahkim Kurulunu düşünmüş ve Kurul bir futbol mahkemesi olarak şekillendirilmiştir[13]. Ancak, Tahkim Kurulunun oluşuna ilişkin pratik uygulamaya bakıldığında, Federasyon Başkanının aday gösterdiği kişiler arasından kurulun oluşturulduğu görülmektedir. Futbol Federasyonu Genel Kurulu, Başkan adaylarının Yönetim Kurulu listesini belirler gibi, Tahkim Kurulunu belirlemekte ve Başkan adaylarının işaret ettiği kişiler kurula seçilmekte, Başkanlarla özdeşleşen Tahkim Kurulu üyeleri ve Başkanları olduğu bilinmektedir.

Belirtilen bu olumsuzluklar nedeniyle Tahkim Kurulunun oluşumunun yeniden düzenlenmeye ihtiyacı vardır. Aday gösterilme ve adaylar arasından Genel Kurulca seçilme ya da bazı kurumlar tarafından doğrudan seçilme gibi bir düzenlemenin yapılması zorunludur. Tahkim Kurulunun bağımsızlığını sağlayacak düzenlemelerden seçeneklerinden birincisi; Kurula üye seçimi yetkisi Genel Kurula tanınıp, iki hukukçu öğretim üyesinin, ilgili hukuk disiplininde görevli öğretim üyeleri arasından Üniversiteler Arası Kurul tarafından belirlenecek 10 aday arasından, hâkim-savcı sınıfından bir üyenin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenen üç aday arasından, iki hukukçu üyenin ise Genel Kurulunun doğrudan seçimiyle oluşacağı yönünde bir düzenleme bağımsızlığı sağlayabilecektir. İkinci seçenekte ise, futbol faaliyetlerinin kamu düzeniyle olan yakın ilgisi nedeniyle, Tahkim Kurulunun üyelerinin bir kısmının kendi kurumlarınca seçilerek atanması bir kısmının ise, Genel Kurulca seçilmesi seçeneğidir. Bu seçenekte, iki hukukçu öğretim üyesi, Üniversitelerarası Kurul tarafından istekli ve konuyla ilgili öğretim üyeleri arasından, hakim-savcı sınıfından bir üyenin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı tarafından, iki üyenin de Genel Kurul tarafından belirlenmesi yönünde bir düzenleme gerçekleştirilmelidir. Bu düzenlemeler Futbol Federasyonunun denetlenmesinde, şaibeden uzak bir denetim mekanizmasının kurulmasını sağlayacaktır. Tahkim Kurulunun bağımsızlığını sağlayacak bir düzenlemenin gerçekleştirilememesi durumunda, Tahkim Kurulu kararlarına karşı gidilebilecek, özel usule tabi bağımsız Spor Mahkemelerinin kurulması gerekliliği ortaya çıkacaktır.

B-KAMUOYU DENETİMİ

Futbol Federasyonunun görev alanında kalan futbol faaliyetleri üzerinde var olan kamuoyu ilgisi, bu sektör üzerinde bir kamuoyu denetimi oluşmasını sağlamaktadır. Kamuoyu futbol federasyonuna bağlı kurulların ve kişilerin davranışlarını yakından izlemekte, eleştirmekte ve denetlemektedir.

Görsel ve işitsel iletişim araçlarıyla yazılı basın kuruluşları, futbol federasyonu kararlarının ve uygulamalarının yakından takipçisi olmakta ve kamuoyunun bilgi edinme beklentilerine cevap vermektedir. Kitle iletişim araçlarında yer alan haber, yorum, görüntü, bilgi ve benzeri yayınlar Türkiye Futbol Federasyonu üzerinde etkin sayılabilecek bir kamuoyu denetimi oluşturmaktadır.

C-YARGISAL DENETİM

Futbol Federasyonun yargısal denetimi iki başlık altında toplanabilir. Bunlardan birincisi; Futbol Federasyonu adına karar alan mercilerin kararlarına karşı gerçekleştirilen yargısal denetimdir. İkincisi ise; Futbol Federasyonunda görev alan gerçek kişilerin görevleri sırasında neden oldukları zararların karşılanmasına yönelik yürütülen hukuk davalarıyla, işledikleri suçlarla ilgili yapılan ceza kovuşturmasıdır.

1-Kararların Yargısal Denetimi

Türkiye Futbol Federasyonunun yargısal denetimi istisnai bir durumdur. Yasa koyucu uluslar arası futbol otoritelerince belirlenen kurallara paralel olarak, esas olarak futbol alanında ortaya çıkan uyuşmazlıkların denetlenmesini federasyon içerisinde oluşturulan Tahkim Kurulana bırakmıştır. Kararlarla ilgili yargısal denetim sınırlı/istisnai olarak genel kurul kararlarına karşı açılacak davalarla sınırlandırılmıştır.  Yasada yer alan düzenlemeye göre; “Genel Kurul delegeleri tarafından, toplantıda alınan kararlara karşı Genel Kurul tarihinden itibaren otuz gün içinde Ankara Asliye Hukuk mahkemelerinde iptal davası açılabilir. Davalar basit yargılama usulüne tabidir”(TFFKGHK m.6/Ek fıkra). Yasa hükmü açılacak davaları, genel kurul toplantılarında alınan kararlarla sınırlı olmak üzere, genel kurul üyeleri tarafından dava açılacağını düzenlemiştir. Yasada yer alan düzenlemeden anlaşılan dava açılmasının nedeni Futbol Federasyonu Genel Kurulunun futbola ilişkin kararlarını denetlemek olmayıp, tüzel kişiliğin genel karar organının çalışmalarının genel olarak mevzuata uygun gerçekleşmesini sağlamaktır. Genel kurulun oluşum süreci, toplantıya çağrı yönteminin ve usulünün yasal olup olmadığı, toplantının gerçekleştirilmesi, toplantı usulüne uygun hareket edilip edilmediği gibi konular yargı denetiminin kapsamını oluşturmaktadır ve bu denetim daha çok ticaret hukukunda yer alan tüzel kişiliğin genel karar organının, toplantıya çağrı, toplanma ve karar almaya ilişkin hukuka aykırılıkları hedef alan yargısal denetim uygulamalarına uymaktadır.

2-Görevlilerin Yargılanması

Futbol Federasyonunda görev alan kişilerin hukuki ve cezai sorumluluğuna yönelik yargılamalarda özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Özel hukuk tüzel kişilerinin mal varlığını kamu malı gibi korumaya alan ve bu yönde hukuki ve cezai sorumluluk hükümleri getiren[14] bir hukuk sisteminde Futbol Federasyonu görevlilerinin işledikleri suçlarla ilgili özel bir düzenlemenin bulunmaması kabul edilebilir değildir. Futbol federasyonunca yürütülen faaliyetlerde görev alan gerçek kişilerin hukuka aykırı davranışlarına ilişkin yürütülecek yargılamalarda kamu görevlisi olarak kabul edilmeleri yerinde olacaktır. Futbol Federasyonu görevlilerine karşı işlenen suçlarla ve görevlilerin işledikleri suçların bir kısmına ilişkin sınırlı bir düzenleme yasa koyucu tarafından yasa metnine alınmıştır. Yasaya görev;  “Türkiye Futbol Federasyonunun organize ettiği futbol müsabakalarında görevlendirilen hakemler, müşahit ve temsilciler görevli oldukları müsabakalarda herhangi bir saldırıya maruz kaldıklarında; ceza kanunlarının uygulanması bakımından, bunların işledikleri suçlarla, bunlara karşı işlenen suçlarda Devlet memurlarına ilişkin hükümler uygulanır” (TFFKGHK m.18/II). Düzenleme organize edilen futbol karşılaşmalarında görev alan kişilerin, görevleri nedeniyle işleyecekleri suçların memur suçu ve bu kişilere karşı işlenen suçların da devlet memurlarına karşı işlenen suçlar olarak cezalandırılacağını hükme bağlamaktadır. Belirtilen durumların dışında Federasyonda görevli kişilerin işleyecekleri suçların kamu görevlisi gibi cezalandırılacağına ilişkin bir düzenlemenin bulunmaması yerinde değildir. Futbol Federasyonu Başkanı ve kurulları üyelerinin görevleri sırasında işledikleri suçlarla ilgili olarak memur gibi cezalandırılacağı, federasyon malları ve paralarının da cezalandırılma açısından devlet malı statüsünde olduğu açıkça düzenlenmelidir.

D-İDARİ DENETİM

Türkiye Futbol Federasyonunun yargısal denetimi sınırlı tutulduğu gibi, idari denetimi de sınırlı tutulmuştur. Federasyonun idari olarak denetleneceğine ilişkin hükümler sınırlı olarak yasada yer almışsa da düzenleme yeterince açık ve uygulanabilir değildir. Türkiye Futbol Federasyonu yapılandırılırken, bağımsızlık düzeyinde bir özerklik öngörülmüş ve federasyon üzerinde idarenin etkinliğinin azaltılması amaçlanmıştır. Yeni yaklaşımda Türkiye Futbol Federasyonu üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin denetim yetkileri en az seviyede ön görülürken, uluslar arası futbol birliklerinin etkinliği ve yetkileri üst düzeyde ortaya çıkmaktadır.

 

III-TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU ÜZERİNDE BAKANLIĞIN DENETİM YETKİLERİ

Türkiye Futbol Federasyonu üzerinde Spordan sorumlu Devlet Bakanlığının gözetim ve denetim yetkisi bulunduğu yasada yer alsa da bu yetkilerin kullanılmasına ilişkin ayrıntılı düzenleme bulunmadığından, federasyon üzerinde sınırlı bir idari denetim uygulanabilmektedir.

A-ÖZERKLİK VE KAMU YARARI

Türkiye Futbol Federasyonunun özerk bir tüzel kişilik olarak tanımlanması, yürütülmesi gereken faaliyetlerin niteliğinin zorlaması ve kamu yararının bunu gerektirmesiyle doğrudan ilişkilidir. Özerklik kamu yararı gereği bir kuruma tanınan bir statü olduğundan kamu yararının gerektirdiği kadar idarenin vesayet denetimine olanak verecek şekilde düzenlenmelidir. Türk İdari Teşkilatlanmasında kendine özgü bir yapılanma olarak tanımlanmış bulunan Futbol Federasyonunun, idarenin denetiminde kaçırılması ve kamu yararına aykırı faaliyetler yürütmesi kabul edilemeyeceği gibi, futbolun doğasına aykırı müdahalelere yol açacak bir vesayet denetimine de olanak verilmesi kabul edilemez. Centilmenlik ve rekabet içerisinde gerçekleştirilen futbol faaliyetlerinin siyasi tercihler doğrultusunda yönlendirilmesine yol açacak düzenlemeler futbolun zarar görmesine sebep olacaktır.

Özerk kurumlar üzerinde de idarenin denetim yapma olanağı, denetim yapma zorunluluğu bulunduğunda, merkezi idareye tanınmalıdır.

B-BAKANLIĞIN YETKİLERİ

Bakanlığın denetim yetkileri, yasa koyucu tarafından kısaca düzenlenmiş ancak, düzenleme kapsamında yer alan yetkilerin nasıl kullanılacağı, neleri kapsadığı gibi konular düzenleme dışı bırakılmıştır.

Türkiye Futbol Federasyonunun Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunda yer alan düzenlemeye göre; “Federasyonun başta milli ve milletlerarası müsabakalar olmak üzere bütün faaliyet ve işlemleri, spordan sorumlu Devlet Bakanlığının gözetim ve denetimine tabidir.

Başbakanlık Teftiş Kurulunca yapılacak inceleme ve soruşturma sonucunda, görevi başında kalmasında sakınca görülen Federasyon Başkanı veya Federasyon Yönetim Kurulu hakkında karar alınmak üzere, spordan sorumlu Bakan, Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırır” (m.31).

Yasa düzenlemesi spordan sorumlu Devlet Bakanlığına gözetim ve denetim yetkileri tanımıştır. Gözetim ve denetim kavramları farklı anlamlara gelen ve birbirini tamamlayan kavramlardır.

1-GÖZETİM YETKİSİ

Gözetim; bir kişiyi, faaliyeti ya da durumu sürekli gözlemeyi, takip etmeyi ifade eden bir kavramdır. Gözetim altında tutulan, gözetim altında bulunduran tarafından sürekli bir izlemeye tabi tutulur. Her davranışı, her hareketi, her pozisyonu takip altındadır ve bir yerlere kaydedilir. Gözetim yetkisi/görevi, gözetim altında tutulanın davranışlarının hukuka ve ilkelere uygunluğunun takip edilmesi anlamına gelir. Gözetim altında tutulanın davranışı hukuka/mevzuata uygun olduğu sürece gözetim altında bulunduran her hangi bir davranış içerisinde bulunmaz, sadece durumu tespit etmekle yetinir.

Yasa koyucu, spordan sorumlu Devlet Bakanlığının gözetim yetkisini nasıl kullanacağının ayrıntısını düzenlememiştir. Gözetim yetkisini kullanırken, Futbol Federasyonunun işlemleri üzerinde ne tür yetkilere sahip olduğu, bilgi ve belgelere ulaşma düzeninin işleyişi, işlemlerin gözetiminin nasıl sağlanacağı, Bakanlığın işleyişi yakından izlemesinin nasıl yapılacağı gibi konular yasa koyucu tarafından düzenlenmemiştir.

2-DENETİM YETKİSİ

Gözetim yetkisinin ayrılmaz parçası olarak denetim yetkisi karşımıza çıkmaktadır. Gözetim faaliyetlerinde tespit edilen hukuka aykırı durumların derinlemesine tespit edilmesi, sorumluların kimliğinin belirlenebilmesi ancak bir denetim yetkisinin kullanılmasıyla olanaklıdır. Futbol Federasyonunun bütün faaliyet ve işlemlerinin spordan sorumlu Devlet Bakanlığının denetimine tabi olduğunun düzenlenmesinin ne anlama geldiği, Bakanlığın denetim yetkisini nasıl kullanacağının belirlenmemiş olması doğru olmamıştır. Federasyon işlem ve faaliyetlerinin Bakanlık tarafından denetlenmesinde uyulacak usulün ne olduğu, denetimin kim ya da kimler tarafından yapılacağı, denetim sonucunda ne tür bir yaptırım yetkisi kullanılacağı, örneğin işlemlerin iptal edilmesi, değiştirilmesi ya da uygulamasının geciktirilmesi gibi bir yetkinin kullanma olanağının bulunması gibi, denetim sonucunda elde edilen verilerle ilgili ne tür işlemler yapılacağı gibi soru ve sorunlar yasa düzenlemesinde yanıtını bulamamaktadır.

Futbol Federasyonunun denetlenmesi adına spordan sorumlu Devlet Bakanlığının kullandığı tek yetki, Başbakanlık Teftiş Kurulunun gerçekleştirdiği denetim sonucu verdiği raporda, Federasyon Başkan ya da Yönetim Kurulu üyelerinin görevde kalmalarında sakınca bulunduğu yönünde görüş bildirdiği durumlarda, Federasyon Genel Kurulunu konu hakkında bir karar almak üzere olağanüstü toplantıya çağırmaktır. Yasa düzenlemesinden, spordan sorumlu Bakanın, Başbakanlık Teftiş Kurulunu harekete geçirme yetkisinin bulunup bulunmadığı dahi anlaşılamamaktadır.

C-DENETİM UYGULAMALARININ DENETLENMESİ

Spordan sorumlu Devlet Bakanlığının gözetim ve denetim yetkilerinin kullanılmasının yeterince düzenlenmemiş olması bir yana, Bakanlığın kullandığı yetkiler bağlamında aldığı kararların denetlenmesi de bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yasa düzenlemesinde spordan sorumlu Devlet Bakanlığına tanınmış en belirgin yetki olan, Başbakanlık Teftiş Kurulunca yapılacak inceleme ve soruşturma sonucunda, görevi başında kalmasında sakınca görülen Federasyon Başkanı veya Federasyon Yönetim Kurulu hakkında karar alınmak üzere, Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırma kararına karşı bir denetim yolu bulunmamaktadır. Spordan sorumlu Devlet Bakanının siyasi bir kişi olduğu düşünüldüğünde, genel kurulu başkan ve yönetim kurulu hakkında karar almak üzere toplantıya çağırma kararının denetlenmesi gerekliliği açıktır.

Futbol Federasyonu Başkanının veya yönetim Kurulunun görevleri başında kalmalarında sakınca bulunduğu gerekçesiyle, konu hakkında bir karar almak üzere, genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılması kararı, Bakanlık tarafından alındığında bu kararın da yargı denetimine açık olması ve yargı tarafından kararın hukuki gerekçelere dayanıp dayanmadığının ortaya konulması, hukuk devleti açısından zorunludur. Spordan sorumlu Devlet Bakanının almış olduğu bu kararın da, Bakanlığın diğer kararları gibi, idari yargı denetimine tabi olması yerinde olacaktır. Spordan sorumlu Devlet Bakanlığı tarafından Futbol Federasyonu Genel Kurulunun olağanüstü toplantıya çağrılması kararı, bir idari-icrai bir işlem olduğu konusunda duraksama yaşanmaması gerekir. Bakanlık tarafından alınan toplantıya çağırma kararının yerine getirilmesi konusunda aksine bir davranış sergileme ve toplantıyı gerçekleştirmeme olanağı bulunmamaktadır.

Diğer yandan, Futbol Federasyonu Genel Kurulunun, olağanüstü genel kurul toplantısında, kendi seçmiş olduğu yönetim kurulu üyelerini ya da başkanı görevden alabilme konusunda, görevden alınmasını gerektirir açık nedenler olmasına karşın, isteksiz davrandığı durumlar yaşanabilmesi ihtimaline karşın, genel kurul kararlarına karşı da, genel kurul üyelerine ya da spordan sorumlu Devlet Bakanlığına idari yargı yoluna başvuru olanağının tanınması gerekir. Bunun yanında olağanüstü genel kurul kararıyla görevden alınan Federasyon Başkan ya da Yönetim Kurulu üyelerinin kararlara karşı iptal istemiyle idari yargıda dava açabilmeleri olanağı getirilmelidir.

 

SONUÇ

Futbol faaliyetlerinin toplum yaşamında önemli bir yere sahip olduğu, kamuoyunun futbolla yakından ilgilendiği, futbolun halk tarafından tutulduğu ve futbol üzerinde yoğun ve yakın bir kamuoyu ilgisi bulunduğu tartışmasızdır. Kamuoyunun yakından takip ettiği, kitlesel katılımla gerçekleştirilen futbol karşılaşmalarının toplum düzenini olumsuz etkilemesinin önlenebilmesi için düzenlenmesi zorunludur. Bu zorunluluğun gereği olarak futbol faaliyetlerinin bir düzen içerisinde yürütülmesini sağlamaya yönelik olarak genel idari kolluğun dışında futbolu düzenleyen, gözetim ve denetim altında bulunduran bir yapılanma olarak Türkiye Futbol Federasyonu ortaya çıkmıştır.

Futbol Federasyonun görev alanının özel nitelikler taşıması ve uluslar arası organizasyonların düzenlemeleri nedeniyle idari yapılanmada özerk bir yere sahip olması bir gereklilik olarak kabul edilmiştir. İdari teşkilatlanma içerisinde kendine özgü özerk bir yapılanma olarak tanımlanmasına rağmen, Futbol Federasyonuna tanınan yetkiler dikkate alındığında durumun özerklikten öte bir bağımsızlık şeklinde düzenlendiği görülmektedir. Yoğun bir kamuoyu ilgisi çeken, kamu yararı ve kamu düzeni açısından düzenleme, gözetim ve denetim altında bulundurulması zorunlu olan futbol faaliyetlerinin özel hukuka tabi, kamuya yararlı bir dernek düzeyinde[15], asgari düzeyde idarenin denetimine tabi tutulmasının öngörülmesi doğru olmamıştır.

Türkiye Futbol Federasyonunun idare tarafından denetlenmesinin yeniden düzenlenmesine, Bakanlığa tanınan gözetim ve denetim yetkilerinin nasıl ve ne seviyede kullanılacağının açıkça düzenlenmesi gerekir. Spordan sorumlu Devlet Bakanlığının Federasyon üzerinde gerçekleştireceği vesayet denetimine ilişkin çerçevenin ve temel ilkelerin yasa koyucu tarafından belirlenmesi gerekir. Çerçevesi belirlenmemiş bir vesayet yetkisinin kullanılması olanağı bulunmamaktadır. Bakanlık tarafından kullanılacak gözetim ve denetim yetkilerine bağlı olarak ortaya çıkan işlemlerin yargısal denetimine olanak verecek düzenlemelerin de yapılması gerekir. Bir yandan Futbol Federasyonunun idare tarafından denetlenmesi konusunda var olan düzenleme eksiklikleri giderilirken, diğer yandan denetim uygulamalarının hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilmesinin sağlanması için, Bakanlık işlem ve kararlarına karşı idari yargı denetimine olanak verecek düzenlemeler yapılmalıdır.

Futbol faaliyetlerinin niteliği gereği ortaya çıkan uyuşmazlıkların federasyon içerisindeki tarafsızlığı tartışmalı Tahkim Kurulunca çözümlenmesi doğru bir düzenleme değildir. Çünkü Tahkim Kurulu üyeleri, Federasyon Başkanlığını kazanan kişilerin isteği doğrultusunda ve Başkan tarafından belirlenen isimler arasından genel kurulca seçilmektedir. Başkan tarafından aday gösterilen ve ancak başkan tarafından desteklenmeleri durumunda seçilebilen Tahkim Kurulu üyelerinin bağımsız karar alabilmeleri düşük bir ihtimaldir. Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu kararlarına karşı şaibeden uzak bir denetim gerçekleştirilebilmesi için iki seçenek bulunmaktadır. Ya Tahkim Kurulunun bağımsızlığı konusunda var olan tereddütler ortadan kaldırılmalıdır, ya da Federasyonla gerçek ve tüzel kişiler arasında çıkan uyuşmazlıkların çözüm mercii olarak, uyuşmazlıkları kısa sürede çözümleyecek, özel usule tabi, bağımsız Spor Mahkemelerinin kurulmalıdır.

Futbol Federasyonunda görev alan kişilerin işledikleri suçların cezalandırılmasında genel hükümlere göre yargılama yapılması yerinde değildir. Kendine özgü, atipik diye tanımlansa da, Federasyon idari teşkilatlanmayla yakından ilgili bir yapılanmadır. Bu nedenle Federasyonun mallarının kamu malı gibi korunması, görevlilerine karşı ve görevlilerince işlenen suçların da memur suçları kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Futbol Federasyonu Başkanı, Yönetim Kurulu, Tahkim Kurulu, Disiplin Kurulu ve benzeri diğer kurulların ve birimlerin üyelerinin görevleri nedeniyle işledikleri suçlarların memur suçu, bu görevlilere karşı görevlerinden dolayı işlenen suçların ise kamu görevlisine karşı işlenmiş suçlar olarak cezalandırılacağı açıkça düzenlenmelidir. Futbol Federasyonunun paralarına ve mallarına karşı işlenen suçların da bu doğrultuda kamu malına karşı işlenmiş suçlar olarak düzenlenmesi gerekir.



*Doç. Dr. Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

[1] Spor faaliyetleri küreselleşme olgusuyla yakın ilgili sosyal aktivitelerdir. AB yönetimi farklı kültürel toplulukların birlik çatısı altında gerçek anlamda birleşmesinin sağlanabilmesinde spor faaliyetlerinden yararlanmayı çalışma programlarına dahil etmişlerdir.The European Union and the Sport, http://europa.eu.int/scadplus/leg/en/lvb/l35001.htm, Erişim tarihi: 15.01.2006

[2] Bir spor dalının/disiplininin kendi iç kurallarının ne olacağı teknik bir konudur ve ilgili spor dalının uzman ve otoriteleri tarafından kuralların belirlenmesi ve geliştirilmesi esastır. Bir spor disiplininin nasıl yapılacağına ilişkin teknik düzenlemelerin yasal ya da idari düzenlemelere konu edilmesi yerine yasa koyucunun spor dalının kamu düzeni üzerinde riskler oluşturmadan kamu yararına yürütülmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılması esastır.

[3] Futbol faaliyetlerinin düzen içerisinde yürütülmesi bir organizasyon yapılanmasını zorunlu hale getirmektedir. GARDİNER,Simon/JAMES, Mark/O’LEARY, James/WELCH, Roger.Sports Law, Second Edition, Cavendish Publishing, England 2001, s.167

[4]Türkiye’de futbol faaliyetlerinin düzenlenmesi, gözetim ve denetimi konusunda yetkili kurum olarak ilk önce Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü karşımıza çıkmaktadır. Futbol federasyonu ilk olarak Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğüne bağlı bir teknik organ olarak karşımıza çıkmaktadır.  1998 yılında çıkarılan 3461 Sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Türkiye Futbol Federasyonunu özel hukuka tabi tüzel kişilik olarak düzenlemiş, idarenin federasyon üzerinde açık denetimine izin veren hükümler getirmiş ve futbol alanının düzenlenmesinde Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulan düzenlemelerin etkili olacağı ilkesini getirmişti. 1992 yılında çıkarılan 3813 sayılı Kanunla, tüzel kişiliğe sahip, özel hukuk hükümlerine tabi, özerk futbol federasyonu statüsü kazanılmıştır.

[5]17.06.1992 Tarih ve 3813 Sayılı Kanun. 03.07.1992 tarih ve 21273 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

[6] İdarenin faaliyet alanı içerisine girmekle birlikte, duyarlılığı olan ve kendi içerisinde riskler taşıyan alanlarda yürütülecek idari faaliyetlerin özel nitelikleri bulunması kaçınılmazdır.

[7] Örnek, Acar. “Kamu Yönetimi” Meram Yayıncılık, İstanbul 1994, s.154.

[8] Örnek, s.154-155.

[9] Örnek, s. 156.

[10] Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu başta olmak üzere, özerk yapılı idari kurumlar olarak tanımlanan düzenleyici ve denetleyici kurum ve kurulların, karar alma ve uygulama sürecinde müdahalelere kapalı olduğuna ilişkin düzenlemeler yasa metinlerinde yer almakla birlikte, harcamalarına ilişkin yıl sonu hesapları üzerinde merkezi idarenin denetiminin bulunmasının yanında, karar organlarının oluşturulması sürecinde de, merkezi idarenin belirleyiciliği ön plana çıkmaktadır.

[11] Giritli, İsmet/Bilgen, Pertev/Akgüner, Tayfun. “İdare Hukuku”, Der Yayınları, Gözden Geçirilmiş İkinci Basım, İstanbul-2006, s.386-393-Gözübüyük, A. Şeref/ Tan, Turgut. “İdare Hukuku” Genel Esaslar Cilt 1, Turhan Kitabevi, Ankara-1998, s.301-303

[12] Bu yapılanmaya benzer yapılanmalarının Türk İdari yapılanmasında karşımıza çıkmaya devam edecektir. Küresel süreçlerin yansıması olarak Anglo-Sakson Hukuk Sistemine sahip ülkelerin ekonomik ve siyasi gücü elinde bulundurmalarının etkisiyle diğer ülkeleri etkilemelerine paralel olarak Türkiye’de de bu hukuk sistemine özgü kurumlar ortaya çıkmaktadır. Öncelikle özerk yapılı idari kurumların esin kaynağı olarak karşımıza çıkan Anglo-Sakson İdari Yapılanması, İdari Rejim uygulamasının ülkemiz uygulamasını olumsuz yönde etkilemektedir.

[13] Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, İngiltere sektörlerde ortaya çıkan uyuşmazlıkları yargı dışı ve yargısal yollarla çözümlemekle görevli İdari Yargısal Kurullara benzemektedir. Administrative Tiribunals olarak isimlendirilen idari kurullar, idareyle özel hukuk kişileri veya özel hukuk kişilerinin özel hukuk kişileriyle olan uyuşmazlıklarında sektörel uzmanlaşma esasına göre çözüme kavuşturulmasında görev almaktadır. İdari Kurullar hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız. ÇOLAK, N. İlker. “Avrupa Birliği Uyum Sürecinde İDARİ REFORMLAR-İngiltere ve Türkiye”, Seçkin Yayınları, Ankara 2005, s.103-131

[14] 19.10.2005 Tarih ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanununda, özel hukuk tüzel kişisi olan bankaların paralarına karşı işlenen suçlarla ilgili özel zimmet suçu düzenlemesi(m.160) getirilirken benzer bir düzenlemenin Türkiye Futbol Federasyonu bütçesinin hukuka aykırı kullanımında, federasyon mal varlığının kamu malı/parası olarak kabul edilmemiş ve ceza hükümlerinin bu doğrultuda düzenlenmemiş olması yerinde değildir.

[15] Türkiye Futbol Federasyonunun gözetlenmesinin ve denetlenmesinin, Kızılay veya Türk Hava Kurumunun idare tarafından denetlenmesiyle paralel düşünülmesi ya da düzenlenmesinin, kamu yararı ve kamu düzeni açısından, uygun olmadığı açıktır.